10 Şubat 2013 Pazar

School 2013-2

Ve güzelim diziyi bir anda bitirdiler devamı gelecek mi bilmiyorum ama çok havada kaldı finali bana göre. Güzel kurgulanmış bir diziye yazık ettiler yine.

Dizi iki erkeğin arasındaki dostluğu anlatıyordu neyse ki kızlar arasındaki dayanışmayı ve arkadaşlığı da gösterdiler 16 bölümcüğün içinde.











E tabi baş karakterlerimiz sonunda barıştılar. Park Heung-soo sonuna kadar öcünü aldı daha sevimli bir şekilde aldı tabi:) Çocuğun ödevini bile kendi üstlendi ee Nam-soon da hak etmişti biraz.













Bu sahnede öğretmen 'Bu doğru mu Nam-soon?' dediğinde de Nam-soon mecbur ben yapmadım ödevimi evet diyor. Sen misin Heung-soo'nun ayağını kıran :D

Ve günlerden bir gün Öğretmen Jung çocuklara o an akıllarından gelen cümleyi kağıda yazmalarını ister.


Nam-soon kağıda, 'Ramen yemek istiyorum.' yazar. 



Bilin bakalım Heung-soo ne yazmıştır kağıda :D






Hoca da onlara ödev verir. Ramen yemeğe gidecekler ve öğretmene fotoğraf atacaklardır. Yani anlayacağınız tüm okul onları barıştırmaya çalıştı biraz.

Kolay mı öyle senelerce dip dibe dolaşıp farklı şeyler düşünmek. Sormazlar mı sen niye ramen yemek istediğini yazdın diye peh :D



Bu fotoğrafa aldanmayın öğretmene yollamak için çekilen sahte bir fotoğraf, akabinde de;











Tabi bu olaylarla birlikte Nam-soon yüzleşti yemekhanede masasına bile pat diye oturdu Heung-soo'nun.






Ne kadar mutlu gözüküyorlar değil mi ? :D 






Tabi Heung soo buna şükretmesini bilemedi çünkü 2 dakika sonra arkadaşlarıyla küsen okulun baş gangsteri Oh Jung-ho masalarına oturdu...  











Dizinin başından beri türlü türlü pislikler yapan Oh Jung-ho dizinin finaline doğru iyi bir çocuk oldu bizler de şaşırdık hatta üzüldük ona bazen.












Öğretmen Kang ve Jung arasında da minik çekimler oldu ama dediğim gibi dizinin finali gibi o da havada kaldı. Ne olurdu biraz aşk görseydik ama?




Kadın gerçekten tam bir dayaklıktı ama:D






Ve sonunda arkadaşlar tamamen barıştılar ama bu da havada kaldı bana göre, ağlaştılar biraz tamam ama affettim seni cümlesini duyamadık Heung-soo'dan. Bir anda birlikte kalmaya, dövüşmeye, kitap okumaya başladılar. Final geldi diye hemencecik barıştırıverdiler.





Siz ne zaman barıştınız da böyle boğuşmalar yaşıyorsunuz birlikte uyuyorsunuz çocuklar?:D








Bu ikisi birbirleriyle barışadursun Oh Jung-ho ve tayfası da artık onlarla takılıyordur. Yine bir yemekhane sahnesinde kahkahalarla güldüm.

Oh Jung-ho ve ekibi Nam-soon'ların masasına oturur tabi çevik bir hareketle Nam-soon ile Heung-soo masadan kalkar. 

Olayın komikliğini Oh Jung-ho ve ekibinin suratlarına bakarak anlayabilirsiniz:D



Bundan sonra  Oh Jung-ho'a üzülüyorsunuz babası tarafından dayak yiyor ve mecburen Nam-soon'un yanında kalıyor. Tabi ki sadece o değil, ekibi ve Heung-soo ile birlikte.














Heung-soo da yatınca ayakta kalan ev sahibimiz Nam-soon olur:D Bundan sonra Nam-soon Heung-soo'nun yanına ilişir ve yastığını alıp kendi başına koyar. Sanarsınız kalkıp alacak yastığı geri. Ama hiç bir şey yapmıyor Heung soo ve uyuyor. Böyle bir dostluk nerede var ki...

Ve dediğim gibi dizinin finali çok havadaydı. Bir anda son yazısı belirdi resmen. İki dostun güzelim hikayesi böyle mi bitmeliydi?












Zaten aşk görmedik dizide ama 2-2 numaralı sınıfın sınavdaki başarısını veya adam oluşlarını da göremedik. Umarım dizinin devamı çekilir yoksa dizinin devamının hayalini kurmaktan öleceğim.













İşte güzel bir dizi daha bitti. Lee Min Ho veya Hyun Bin yeni diziler çekene kadar yeni dizi izlemeyeceğim sanırım. Artık izlediğim eski dizileri yazma vaktiydi zaten :)

Annyeooong.

23 Ocak 2013 Çarşamba

My Girlfriend is a Gumiho (Kız Arkadaşım 9 Kuyruklu Bir Tilki)

Öncelikle bu diziye bayıldım bayıldım çok bayıldım diyebilirim. Fantastik dizilere karşı bir zayıf noktam var sanırım. Tabi bir de Lee Seung-gi faktörü var sevmemde. The King Two Heart'ta tanıdım kendisini ama burada da çok sevimliydi.


Dizi çok komikti bazen durdurup gözlerim sulanıncaya kadar güldüğüm oldu bazen de gerçek anlamda ağladığım.

Dizinin konusuna gelirsek Gumiho denilen bir karakter var. Mitolojiye göre 9 kuyruğu olan bir tilki özel güçleri de var tabi ama insan olmak istiyor. Büyükannenin biri de bütün hayatını sana verebilecek seninle evlenecek birini bul insan olarak bu dünyada yaşayabilirsin diyor. Gumiho dünyaya geliyor herkes aşık oluyor ona kız çok güzel, ama söylentiler dolaşmaya başlıyor güya kız insanların ciğerini yiyen bir tilkiymiş diye. Böylelikle kimse onla evlenmiyor ve büyükanne bunu bir resme hapsediyor. Ama resimde kuyrukları yok bu tilkinin. Ve tabi ki kahramanımız Cha Dae-woong (Lee Seung Gi) bu resmin olduğu tapınakta buluyor kendini ve Gumiho onu korkutarak resime 9 tane kuyruk çizmesini söylüyor. Çizdikten sonra Gumiho serbest kalıyor tabi insan şeklinde tilki değil.

Cha Dae-woong arkasına bakmadan kaçarken düşüyor ve neredeyse ölmek üzereyken Gumiho tilki boncuğunu( Başka isim bulamamışlar mı acaba?) ona veriyor. Boncuk sayesinde iyileşiyor ama Gumiho da o nereye giderse oraya gidiyor boncuğu onda olduğu için. Cha Dae-woong'un sevdiği gıcık kız da nasibini alıyor tabi bu yakınlaşmadan. 

Rivayete göre de açık havada yağan yağmura tilki yağmuru denirmiş. Yani tilki ağlıyor olurmuş. Kız her ağladığında Cha Dae-woong'u bir pişmanlık alıyor tabi.




Kız bazen gücünü kaybettiğinde tilkiye dönüşüyor, öyle durumlarda Cha Dae-woong Gumiho'ya sarılıp Gumiho'nun kendi içindeki tılsıma yakın durmasını sağlıyor.




Kız tam bir baş belası tabi. Günde 1 inek yiyebilen birinden bahsediyoruz çünkü. O yüzden kız tılsımı alıp gittiğinde adamın nasıl sevindiğini siz düşünün.











Sonra tabi bir pişmanlık alıyor kendisini. Ama kızı özlediğinden değil boncuk yüzünden. Boncuk kendisinden alınınca aksiyon filminde oynayamayacak hale geliyor çünkü tam olarak iyileşmemiş. Yani anlayacağınız boncuğu geri istiyor.

Bir de kötü mü iyi mi anlayamadığımız  Park Dong Ju karakteri var. Kendisi yarı insan. Gumiho'yu insan yapabileceğini söylüyor.Ama bunun için boncuğu 100 gün bir insanın içinde tutması gerekiyor. Cha Dae-woong hemen kabul ediyor boncuğu 100 gün içinde tutmayı. Ama bu süre içinde hiç bir kızla temas kurmaması gerekiyor boncuğun enerjisini kimseyle paylaşmamalı yani. Tabi Park Dong Ju'nun başka emelleri varmış


100 gün sonunda boncuk adamın tüm enerjini toplayacakmış sonunda da ölecekmiş Cha Dae-woong. Ama ne Gumiho'nun ne de onun haberi yok bundan. Park Dong-ju'nun işleri yani.


100 gün boyunca sevgili numarası yapacaklar tabi.  Herkes neden sürekli birliktesiniz demesin diye.



Kız Cha Dae-woong'a ölüp bittiği için bu karara en çok o seviniyor, sevinçten kuyrukları fırlıyor onun deyimiyle.









Bu sahnelerde çok eğlenmiştim. E kendisi bir tilki olunca bunu demesini yadırgamamalıyız :))











Kız ne kadar yaklaşmaya çalışırsa Cha Dae o kadar uzaklaşıyor ne zaman kızı düşünse 'Saçmalama o bir tilki' diyip vazgeçiyor. Kız ona şemsiye bile oluyor.

Gumiho'nun dünyaya adaptasyonu çok komikti. Özellikle bu sahnede ağladım:D Çocuk reklam panosunu gösterip 'voovv çok güzel keşke benim de olsa' diyor Gumiho da çok çalışıp para kazanıyor sanıyorsunuz ki kamerayı almış. Bir bakıyorsunuz reklam panosunu almış gelmiş. Ne bilsin Dae-woong'un ondan bahsetmediğini.






Bir köpek ve tilki et görürse nasıl bakar? İşte böylee...








Park Dong Ju'ya üzülsem mi sevsem mi sevmesem mi hiç karar veremedim dizide. Çünkü onun da kötü bir anısı var çoook eskide kalmış. Sempati duydum yaptığı kötülüklere rağmen.





Kız yine üzülüyor Cha Dae yüzünden ve ağlıyor. Cha Dae-woong da bunu görünce yağmurdan kızın yanına koşamıyor kızı arayıp ağlama diyor ama kız ağlamaya devam edincee:





E durur tabi:)







Bir de Dae-woong'un eskiden çok aşık olduğu kız her şeye burnunu sokmaya ve Gumiho hakkında gerçekleri öğrenmeye başlıyor. O her korktuğunda 'Ohhhh iyi oldu' dedim kendi kendime.











Ve şans eseri öğreniyor ki Cha Dae woong boncuğu taşıdığı için hiç bir kızla enerjisini paylaşmamalı yani öpüşmemeli. Gıcık kız gidip yapışıyor Dae-woong'un dudaklarına. E bizim tilkimiz çıldırıyor. Korkunç mavi gözleri geri geliyor ve kıza saldırıyor. Cha Dae-woong'u bile öldüresiye dövüyor hatta ama korkusuz adam kızı sakinleştirmeyi başarıyor.




Ve çok şükür kıza itiraf ediyor onu sevdiğini. 



 'Sana ihtiyacım olduğu için seni sevmiyorum, seni sevdiğim için sana ihtiyacım var.'




 Dizide Amerikan filmlerinden çok sahne alınmıştı. Filmlerin müzikleriyle birlikte tabi. Özellikle Dae-woong'un halası ve sevgilisinin sahneleri tam bir filmdi. Bu da Gumiho ve Dae-woong'un E.T sahnesi:)











Kız sebze değil sürekli et yiyince Dae-woong'un halası üzülüyor tabi benim yaptığım şeyleri yemiyor diye. Onlar da bu yöntemi buluyorlar. 'Halaa bak orada ne var!' 



100 günün tam yarısı geçmişken öğreniyorlar ki Dong-ju bunları kandırmış yani 100 günün sonunda Cha Dae-woong ölecekmiş. Boncuğu vermezse de bu sefer Gumiho ölecekmiş.




 Birlikte yaşamak varken neden ölsünler değil mi?
 
50 günün sonunda kendi hayatının yarısını alan boncuğu Gumiho'ya geri veriyor.



Kız boncuğu aldığı için insan olamayacağını düşünüyor. Ama o 50 gün boyunca da 4 kuyruğu kayboluyor. Kalıyor 5 kuyruğu Gumiho'nun.











Tabi sanıldığı gibi oh ne güzel mutlu mesutlar olmuyor. Kızın kuyrukları yok olmaya devam ediyor yani kız aslında yavaş yavaş ölüyor. Çünkü içinde hem Gumiho boncuğu hem de Cha Dae-woong'un yaşamının yarısı var. Sürekli insan olmak istediği için Gumiho tarafı ölüyor yani kendisi de ölüyor. Bunu öğrenen Dae-woong kızı sevmediğini söylüyor böylelikle insan olmaktan vazgeçer sanıyor. 

Aradan 1 ay geçiyor Dae-woong bir geliyor ki ne görsün, Gumiho ve Park Dong-ju'nun düğün davetiyesi veriyor ona. İşte bu sahnelerde gülmekten gözümde yaş geldi, Dae-woong'un arkadaşları onun düğünü basıp olay çıkaracağının hayalini kuruyorlar.



 1. hayal



2. hayal



 Ve 3. hayal


Park Dong-ju'nun suratına bakıp bakıp güldüm burada. 











Bu sırada Gumiho'nun tek kuyruğu kalmış öldü ölecek yani. Park Dong Ju'dan bir iyilik istiyor: Cha Dae woong'a gidip boncuğu tekrar almasını bu yolla kendisinin öleceğini Gumiho'nun yaşayacağını söylemesini istiyor. Aslında yalan söyletiyor. Gumiho'nun öleceğini bilse almaz çünkü boncuğu Cha Dae-woong.

Öleceğini bile bile Gumiho'yu kurtarmak için boncuğu alıyor tereddütsüz.


Park Dong Ju bile şaşırıyor çekinmeden boncuğu almasına. Ve pişman oluyor böyle bir hata yapıp aşklarını engellediği için.






Gidip Cha Dae-woong'a onu kandırdığını Gumiho'nun öleceğini itiraf ediyor.












Ve bir de bakıyoruz ki resimdeki tilkiden sonra büyükanne de yok olmuş resimden:











Ve tek günleri kalmış oluyor. 100 günün son günü gelip çatıyor. Büyükanne, Gumiho'nun ona her şeyi verebilecek birini bulduğunu öğreniyor hah diyoruz Gumiho ölmeyecek. Ama 100.gün yok oluyor Cha Dae-woong'un yanından.











A-aa büyükanne ayıp ettin diyoruz. Ama sonra diyor ki 'Gökyüzü şaşırdığında Gumiho dünyaya gelecek tekrar' Bu ne demek diyoruz anlamıyoruz. Biraz zaman sonra güneş tutulması oluyor ve Gumiho geri dönüyor dünyaya.




'Şu an Gumiho musun insan mısın bilmek istemiyorum, umrumda değil. Gözümün önünde ol, yeter.'





Sonra tabi merakına yenik düşüyor ve soruyor Gumiho musun insan mısın diye. Kuyrukları çıkmayınca bir seviniyor ki sormayın:D




 Sen öyle san Cha Dae-woong :D



Ve final cümlesi 'Benim kız arkadaşım bir tilki' oluyor ...






Ve gerçekten güzel bir finalle dizi bitiyor. Başta da söylediğim gibi diziyi çok çok beğendim çok eğlendim mutlaka izlenmesi gereken bir dizi... Keyifli dizileer :)